......
......
Her şey daha güzel ama ayrılığın adı kötüye çıkmış. Yoksa bin yıl daha yaşamak isterdim ve seni bin yıl daha ayrılıklar içinde sevmek.
Ama biliyorsun bende insanım. Umutsuzluğa düştüğüm günler oluyor ve hiç gelmeyeceksin sanıyorum. O zaman kurşun gibi bir korku saplanıyor kalbime. Büyük bir yalnızlık sarıyor içimi, yalnızlığımdan utanıyorum. Ben sevmesem ölürdüm, beni sevmesen bir çakıl taşıydım. şimdi, bir duvar gibi sağırdım, ölümden acıydım.
Beni bunca saracak ne vardı, kanıma girecek, göz bebeklerime oturacak, bir şarkı gibi kulaklarımdan eksilmeyecek ne vardı... Hiç karşıma çıkmasaydın bu kahrolası gözler hiç görmeseydi seni ne vardı...?
Belki karşımda değilsin yanılıyorum. Bu gözler senin gözlerin değil, aldatıyorlar beni... Karanlığın gözleri olmalı bunlar. Bana böylesine keder veren gülmeyi, yaşamayı haram eden bir karanlığın gözleri olmalı. Öyleyse sen hiçbir yerde yoksun. Sana hiçbir zaman yaklaşamayacağım. Yalan bu geçici sevinç, bu nur, bu ışık, karanlığın ortasında yanan bu gözler.
Ne dedimse inanma. Seni değil, kendimi aldatıyorum.
Sen istediğin kadar varlığın taa kendisi ol, ölümsüzlüğün ta kendisi, ben günden güne yok olmaktayım. Bütün ışıkları attım bir kenara anlamıyor musun?
GÖKYÜZÜ GÜNEŞ OLSA DA, SENSİZ YİNE KARANLIKTAYIM...